Kışın davetsiz misafiri grip

Hava sıcaklığındaki dalgalanmaların griple mücadeleyi zorlaştırdığını ifade eden Balık, hastanelerine yapılan başvurular dikkate alındığında, özellikle yarı yıl tatili sonrasında aşırı olmamakla birlikte klasik grip ve soğuk algınlığı tablolarında artış gözlediklerini kaydetti.

Okulların da açılmasıyla çocuklar arasında gribin görülme sıklığının arttığına dikkati çeken Balık, grip virüsünün özellikle okul gibi kalabalık ve yakın temas içinde olunan ortamlarda bulaştığını anlattı.

“GRİPLİ KİŞİNİN SORUMLULUĞU BÜYÜK”
Balık, grip ve nezlenin, hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme yoluyla, virüslü ellerle temas halinde kolaylıkla bulaşabileceğini hatırlatarak, bu konuda hasta kişilere de sorumluluk düştüğünü söyledi. Balık, hastalığın yayılmasını önlemek açısından hasta kişinin ilk üç gün kalabalık ortamlara girmemesini tavsiye etti. Gripten en etkili korunmanın hastaların alacağı önlemlerle sağlanabileceğini belirten Balık, şunları kaydetti:
“Kişi eğer mümkünse sinema, tiyatro ya da okula gitmemeli. Kalabalık ortamda çalışıyorsa, yoğun insan teması varsa bu, mümkün olan en alt seviyede tutulmalı. Evden mutlaka çıkması gerekiyorsa, maske kullanılmalı. Tokatlaşmak dahil her türlü temastan kaçınılmalı.”

Hastalığın en kolay el temasıyla geçtiğini hatırlatan Balık, el temasının olduğu araçların ortak kullanımı konusunda hassas olunması, ellerin sık sık sabunlu suyla yıkanması gerektiğini bildirdi. Balık, “Salgın zamanlarında, sağlam kişi ne kadar dikkat ederse etsin, özellikle hastalığa duyarlı insanların üçte biri virüsü kapıyor” diye konuştu.

Prof. Dr. İsmail Balık, sağlıklı kişilerin de, hava şartlarına uygun giysiler seçerek, bol sebze, meyve tüketerek, vücut direncini düşüren aşırı yorgunluk, alkol, sigara, az ve düzensiz uyku, düzensiz ve tek yönlü beslenme gibi etkenlerden uzak kalarak kendilerini koruyabileceklerini dile getirdi.

“GRİBİN ÇARESİ ANTİBİYOTİK DEĞİL”
Grip ve benzeri virütik hastalıkların tedavisinde antibiyotiklerin etkili olmayacağını vurgulayan Balık, bu ilaçları gereksiz yere kullanmanın yan etkileri olduğunu ve ekonomik açıdan da büyük kayıp yarattığını söyledi.

Sağlıklı kişilerde gribin 1 hafta içerisinde iyileştiğini anlatan Balık, ancak vücut direnci zayıf olan kronik hastalık sahiplerinde, kalp-akciğer hastalığı olanlarda, yaşlılarda ve şeker hastalarında hastalığın ağır seyredebileceğini ve komplikasyonlara yol açabileceğini belirtti. Balık, bu nedenle bu tür durumlarda mutlaka doktor kontrolünden geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Soğuk algınlığı ile gribin sık sık birbirine karıştırıldığını ifade eden Balık, soğuk algınlığı yani nezlenin vücutta çok fazla kırgınlık, yüksek ateş yapmadığını, halk arasında “paçavra hastalığı” denilen gripte ise ciddi eklem ve kas ağrıları, yüksek ateş, öksürük ve hapşırma görüldüğünü belirtti. Balık, söz konusu belirtiler görülmeye başlamışsa gribi önlemenin zor olduğunu dile getirdi.

“VİTAMİN TAKVİYESİNİN ETKİSİ YOK”
Grip olan kişilerin vitamin almalarının tedavi açısından etkisi olmadığını belirten Balık, vitaminin ancak, gerçekten beslenme bozukluğu olan kişilerdeki eksikliği giderebileceğini bildirdi.

Balık, doğru beslenen kişilerin vitamin takviyesi ihtiyacı hissetmeyeceğini ifade ederek, vücuda vitamin depolamanın tedavide ya da gribi önlenmede avantaj sağlamadığını kaydetti.

Balık, grip sırasında bol sıvı alınmasını, bol sebze, meyve yenmesini tavsiye ederek, vücudun hastalıkla mücadele ederken kalori harcadığını, bu nedenle mümkün olduğunca kalorisi fazla gıdaların tercih edilmesi gerektiğini söyledi.